Formula 1 ve Dünya Dayanıklılık Şampiyonası (WEC) yarış araçları, Maranello’daki teknolojik transferin gerçek olduğunu gösteriyor. F80 ile tanışın; 40 yılı aşan bir geçmişe sahip ve Ferrari’nin en çok saygı duyulan araçlarının arasına katılan son üye. Koleksiyonerler 288 GTO, F40, F50, Enzo ve LaFerrari için büyük paralar harcıyor. Yeni bir Ferrari, on yılda bir gerçekleşen bir olaydır.
Son iki Le Mans 24 Saat yarışındaki arka arkaya kazançlar, Prancing Horse’u cesaretlendirdi. Bazı kişiler, doğal emişli V12 ile özdeşleşmiş bir markanın multimilyon dolarlık arabasında hibrit bir 3.0 litrelik V6 motorun bulunmasını sorgulayabilir; ama bu, durumu tamamen yanlış anlamak olur. Motorun küçültülmesine aldırmayın. F80’in güç aktarma organı, 499P dayanıklılık yarışçısının yapısına ve düzenine oldukça yakın olan karmaşıklığı ve özgünlüğüyle şaşırtıyor.
Yeni ve Haşin Tasarım
F80, aynı zamanda Ferrari’nin F1 araçlarının temelini oluşturan enerji geri kazanım sistemine entegre edilmiş MGU-K ve MGU-H teknolojisini de kullanıyor; bu da onu birçok açıdan hibrit yapıyor. Performansı etkileyici: F80, 62 mph’ye (100 km/s) sadece 2.1 saniyede, 124 mph’ye (200 km/s) ise 5.7 saniyede ulaşıyor; maksimum hızı 217 mph (350 km/s) ile sınırlı. Elbette Tesla’nın Model S Plaid’i biraz daha hızlı, ama bu… bir Ferrari değil.
Bu sayılar göz önüne alındığında, bu hiç de küçümsenecek bir başarı değil. Toplam güç çıkışı 1,183 beygir gücü; bunun 887’si içten yanmalı motor tarafından, 296’sı ise hibrit sistem tarafından üretiliyor. McLaren’ın yeni tanıttığı W1 için iddialı bir çıkış gücü sunduğu doğru, ama Ferrari endişeli değil. Fulgenzi’nin söylediği gibi, entegrasyon burada gizli sos. Ferrari’nin aşçıları ise en iyi malzemelere erişime sahip.
Ferrari’nin kendi elektrik motorları Ateşleme ve enjeksiyon zamanlaması optimize edilmiş; yanma odası daha yüksek basınçlara izin verecek şekilde tasarlanmış; egzoz, Ferrari sahiplerinin ve hayranlarının arzuladığı o etkileyici sesi sağlamak için özel olarak ayarlanmış Inconel malzemeden üretilmiş.
Güçlü F80 Motoru Fark Yaratıyor
Motorun içinde iki turbo yer alıyor ve bunların arasında, turboşarjların daha hızlı dönmesini sağlamak için bir e-motor bulunuyor. Motorun diğer bölümlerinde titanyum bağlantı çubukları, elmas benzeri karbon ve gücünü 296 GTB’dekiyle aynı ağırlıkta tutacak çeşitli revizyonlar var; fakat burada 237 beygir gücünde bir artış sağlanıyor.
F80, Aston Martin Valkyrie ve W1 gibi yer etkisi aerodinamiğinden yararlanıyor. Toplamda, 155 mph (250 km/s) hızda 1,000 kilogram downforce üretebiliyor; bu, esasen bir yol aracı için oldukça etkileyici bir metrik.
Ön triplane kanadı, Le Mans’ta kazanan 499P’den esinlenmiş; düz alt gövde, S-tüp hava kanalı, yükseltilmiş “kiel”, arka difüzör ve aktif arka kanat, F80’in aktif süspansiyonu ile birlikte çalışarak benzersiz bir stabilite sağlıyor ve aracın yol dinamiklerine zarar vermeden etkileyici bir denge sunuyor.
Ferrari’nin tasarım şefi Flavio Manzoni, 60’ların uzay yarışı hızını tasarımında etkileyici bir ilham kaynağı olarak gösteriyor. F80’in dış görünümü, aerodinamik gereksinimlerin estetikle nasıl bir araya geldiğini gösteren güzel bir örnek.
Sonuçta, Ferrari’nin en uç araçları için misyonunun bir parçası olan F80, teknik mükemmeliyet ve çarpıcı tasarımın bir birleşimini sunuyor. F80’in fiyatı 4 milyon dolar (3.1 milyon pound) olarak belirlenmiş. Bu parayı bulsanız bile, yalnızca Ferrari’nin en üst düzey müşterileri bu araca sahip olabiliyor; 799 adet üretilecek ve hepsi satılmış durumda.
Şirketin ürün geliştirme müdürü Gianmaria Fulgenzi, “Biz zirvedeyiz,” diyor. “Entegrasyon ve yazılım sayesinde sınırları zorluyoruz, yeni bir kırmızı hat oluşturabiliriz. Aerodinamik, kayma açıları kontrolü, ivmelenme… Bu, sınırlarını zorlayabileceğiniz bir araç. Tüm yaşananları anında hissediyorsunuz. Yazılım önemli bir rol oynuyor ama bunu algılamıyorsunuz. Bunun yerine, arabayı uzun süredir sürüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. O, sizin bir parçanız haline geliyor.”